Ego Durumları:

Ego Durumları: Teori ve Terapisi, Paul Federn’in ,özellikle ego durumlarının varlığını keşfetmesi üzerine,ego psikolojisini baz alan kısa bir psikoterapi oluşturarak hipnoterapik teknikleri psikoanalitik kavramlarla birleştirmeye çalışmıştır.
Freud, Ego ve Id (1923) kitabıyla psikoanalitik ego psikolojisini başlatmasına rağmen insan ruhunun id, ego ve süper egodan oluştuğunu ve egonun kaygı yoluyla tehlikeleri fark etme ve sentezleme fonksiyonlarının çoğunu gerçekleştirebildiğini iddia etmekten öteye gidememiştir.
Anna Freud, bu fonksiyonları savunma mekanizmasına (1946),Hartmann ise adaptasyon fonksiyonuna kadar genişletirken, Paul Federn akıl hastaları üzerinde çalıştığı sırada egonun özünü keşfetmiştir. Bu keşif,uzun süre bir çok psikoanalist tarafından göz ardı edilmiştir.
İkinci Dünya Savaşı sırasında, büyük bir askeri hastanede uzman psikolog olarak görev yaparken, karanlık korkusu olan genç bir teğmen başvurmuştu.
Durum, hipnoanalitik metoduyla tedavi edildi. Detaylı bir şekilde yayınlandı ( Watkins, J., 1949) ,daha yakın bir zamanda ise kısaltılmış şekliyle yayınlandı ( Watkins, J.,1992b ).
Bu vakanın başarıyla çözümlenmesi bir keşiften daha fazla şey ifade ediyordu. Bu durumda ben (JGW) hastanın birden fazla kişiliğe sahip olduğunu yani “çok kişilikli durumu” olduğunu varsayabilirdim. Fakat, iki alt kişilik aynı anda varlık göstermiyordu ve yalnızca hipnoz yoluyla aktif hale geliyordu. Bu alt karakterleri ve karanlık fobisini yaratan etkileşimleri anlamak için hipnotik, analitik ve projektif tekniklerin bir çok çeşidinden yararlanıldı.
Fobi, başka bir yerde (Watkins, J., 1992b) detaylı olarak tanımlanan hipnoanalitik işlemler yoluyla uygulanan psikodinamik anlayışla çözümlendi. Bu karmaşık etkileşimler büyüleyici olduğu kadar bu çalışmaya da büyük bir katkıda bulunmuştur ; bu bizim gizlice segmentlere ayrılmış kişilik yapılarıyla ilk defa doğrudan doğruya tanışmamızdı ki onlara artık “egonun halleri” diyoruz.
Paul Federn tarafından analiz edilen ve Freud tarafından yetiştirilen analist Edoardo Weiss (1960) ile çalışılarak yapılan bir kişilik analizi, daha sonra açıklanacak olan Federn’in ego- durum teorilerini konusunda bilgi sahibi olunmasını sağlamıştır.
Bu tecrübe, aynı zamanda insan karakterinin bir üniteden çok, çeşitlilik halinde bulunduğunu anlamamıza katkı sağlamıştır.
Ben de tüm bireye olduğu kadar, değişen kişilik segmentlerine de hipnoanalitik teknikleri uygulamaya başladım ve hem kliniksel bilgimin hem de terapisel başarımın arttığını fark ettim.
Dahası, yaklaşık yirmi yıl önce öğrendiğim, Paul Federn ve Edoardo Weiss’e ait olan teoriler mevcut olaylarla bire bir örtüşüyordu.



Bir cevap yazın